1990'ların ortasından 2000'lerin ortalarına kadar, Kore TV dizileri ve popüler müzik, Çin ve Japonya gibi Asya bölgelerinde popülerlik kazandı. 1997 yılında Çin'de CCTV'de yayınlanan 'What is Love' adlı TV dizisi Çin'in tüm zamanların ithal video içeriğinde ikinci sırada yer aldı ve o andan itibaren Kore kültür çılgınlığını ifade eden 'Kore Dalgası' kelimesi ortaya çıktı. .
 

Kore Dalgası’nın Japonya’ya varması 2003 yılında NHK kanalında ‘Winter Sonata’ adlı dizinin yayınlanmasıyla gerçekleşmiştir. Winter Sonata dizisiyle ‘Yon-sama’ (başrol oyuncusu Bae Yong-joon’a Japoncada verilen isim)  Hallyu ateşini arttırmış, birçok Japon turistin Chuncheon’da bulunan Namiseom Adası gibi dizinin çekildiği yerleri ziyaret etmesini sağlamıştır.
 
2000'lerin ortasından 2010'ların başına kadar, Kore Dalgası, Big Bang, Girls' Generation ve Kara gibi 'idol yıldızları' olarak adlandırılan Koreli erkek grupları ve kız gruplarına odaklandı. Bu dönemde Hallyu dalgası Asya'dan Latin Amerika ve Orta Doğu dahil daha geniş dünya sahnesine yayıldı ve özellikle 10'lu ve 20'li yaşlardaki gençler tarafından sevildi.

Drama ve müzik gibi popüler kültür aracılığıyla sağlam bir temel oluşturan Hallyu, 2010'lu yıllardan itibaren alanını genişletiyor. Kore kültürünün cazibesi YouTube ve SNS gibi küresel çevrimiçi platformlar aracılığıyla dünya çapında bilinirken, Kore Dalgası geleneksel Kore kültürünü, yemeklerini, edebiyatını ve Kore dili öğrenimini içerecek şekilde genişliyor.

2020 filmi 'Parasite', En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil altı kategoride Akademi Ödülleri kazandı ve K-Filmi dünyaya duyurdu.

Hallyu kültürüne tutkuyla bağlı Hallyu kulüplerinin sayısı her geçen gün artıyor. Her yıl kulüp sayısı %7, üye sayısı ise %36 artmaktadır. Bu, beş yılda beş kat artış demektir. Hallyu kulüpleri arasında BTS hayran kulübü “Army” ve Black Pink hayran kulübü “Blink” gibi K-Pop hayran kulüpleri en fazlasına sahip. Ayrıca Kore dizileri, yemek ve turizm gibi çeşitli alanlarda kulüpler de faaliyet göstermektedir.
 

 
K-Pop
 
K-Pop, Kore'deki popüler müziğin genel adıdır. Başlangıçta buna şarkı deniyordu, ancak son zamanlarda İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki popüler müziğe pop deniyor ve İngiltere ve ABD dışındaki ülkelerden gelen popüler şarkılar, ulusal baş harflere Pop ekleme eğiliminde. T-Pop, Japonca şarkılar J-Pop, Çin müziği C-Pop'tur). Bu nedenle Kore müziğine genellikle K-Pop denir.

K-Pop, 2000'li yılların ortalarında Asya bölgesinden başlayarak ciddi bir şekilde denizaşırı pazarlara girmeye başladı ve şu anda kapsamını Güneydoğu Asya'nın ötesinde Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Amerika'ya genişletiyor. 2000'lerin ortalarında TVXQ, Kara, Big Bang, Girls' Generation ve 2NE1 gibi idol grupları Çin, Japonya, Tayvan ve Singapur gibi Asya ülkelerinde patlayıcı bir popülerlik kazandı ve K-Pop varlığını duyurmaya başladı.

2009 yılında, Wonder Girls kız grubu 'Nobody' ile ABD'ye girdi ve Billboard Hot 100 listesine giren ilk Koreli şarkıcı oldu.

2012'de Psy'nin 'Gangnam Style'ı 7 hafta boyunca Billboard Hot 100 listesinde ikinci sırada yer aldı ve YouTube'un müzik videosunda 3 milyar izlenmeyi aştı ve K-Pop çılgınlığı ciddi bir şekilde dünyaya yayılmaya başladı.

O zamandan beri, BTS, Billboard 200 listesinde 1 numara ve üç yıl üst üste 'Billboard Müzik Ödülleri'nde en iyi sosyal sanatçı ödülü gibi 2019'da dünya çapında ilgi gördüğü için K-Pop bir tür olarak kabul edildi. BTS, Şubat 2020'de 'MAP OF THE SOUL: 7' albümleri ile Billboard 200 listesine ilk sırayı girdikten sonra 23 hafta boyunca en üst sıradaki yerini korudu ve canlı yayın için en yüksek izleyici puanını kaydetme gibi çeşitli Guinness rekorlarına sahip müzik konseri. Ağustos 2020'de İngilizce single 'Dynamite', ABD Billboard Singles Chart 'Hot 100'ün zirvesine ulaşan ilk Koreli oldu.

K-Pop'ın etkisi giderek genişliyor. 2019 yılında, bir Amerikan popüler müzik ödül töreni olan MTV Video Müzik Ödülleri'nde En İyi K-Pop kategorisi yeni kuruldu.

K-Pop'ta göze çarpan bir eğilim, idol gruplarının öne çıkmasıdır. Temsili idol grupları arasında BTS, Blackpink, Twice, EXO, Red Velvet, SF9, NCT, ITZY ve Monsta X var. Kore'de 150'den fazla idol grubu var.

K-Pop birçok yönden özel bir değere sahiptir ve değeri sadece müzikle sınırlı değildir. K-Pop'ın popülaritesinin sırrı, mükemmel şarkı söyleme yeteneği, ustaca sahne adabı ve gösterişli dansları bir araya getiren muhteşem performanslarında yatmaktadır. Bir performansı tamamlayan idol gruplarının şarkıları ve koreografileri bir iki günde ortaya çıkmadı. Stajyerlik döneminde yıllarca süren kapsamlı planlama ve sistematik eğitim ve çabanın sonucudur.

Hayranlarla aktif iletişim, K-Pop'un sıcak popülaritesini açıklayan başka bir nokta. Idol grubu üyeleri, dünyanın dört bir yanından hayranlarla gerçek zamanlı olarak iletişim kurmak için sosyal medyayı kullanıyor, hızla yakınlık ve bağ kuruyor.
 

Hayranlar, aktif hayran kulübü etkinlikleriyle destekledikleri şarkıcının gelişimine ve K-Pop'a katkıda bulunuyorlar. Hayranlar şarkıcıları sadece yıldızlar olarak düşünmezler. İdol grubunu çıkışlarından veya ilk günlerinden beri destekleyen hayranlar, üyelerin  yetişkinlere dönüşmesini, birlikte büyümenin memnuniyetini ve ödülünü paylaşarak, güçlü bir bağ oluşturarak izliyorlar.

Son zamanlarda, K-Pop çeşitli alanlarda değişiklikler peşinde. İdol grupları önemli bir rol oynarken, indie müzisyenler sürekli aktif ve idol grupları ile indie müzisyenler arasındaki işbirlikleri yoluyla türleri çeşitlendirmeye çalışıyorlar.

IU, Sunmi, (G)I-DLE, BtoB, Seventeen bu tür idoller, yerleşik bir besteciye veya söz yazarına bağlı kalmadan doğrudan şarkı oluşturmak için şarkı yazarları olarak ileriye doğru bir adımdır.

Buna ek olarak, büyük eğlence endüstrileri, idol gruplarına dayalı ikincil içerikler aracılığıyla ürünler geliştirip satarak K-Pop'un katma değerini maksimize ediyor. BTS'in şarkısı 'Butterfly'ın sözlerini gösteren kitaplar ve Blackpink'in AR avatar hizmeti, K-Pop hayranlarına yeni zevk ve değer sağlayan temsili örneklerdir.

Dizi
 
Kore dramaları, Kore Dalgası'ndan bir adım daha öteye gitti ve 'K-Drama' olarak adlandırılan bağımsız bir tür olarak kabul edildikleri için dünyanın dört bir yanından ilgi görüyor.

1997'de Çin'de popüler olan 'What Is Love' ve 2002'de Japonya'da hit olan 'Winter Sonata'dan bu yana Kore dizileri tüm dünyada istikrarlı bir şekilde seviliyor.

2003-2004 yılları arasında kraliyet yemeği konusuyla yayınlanan 'Daejanggeum' Japonya, Çin ve Türkiye dahil 91 ülkeye ihraç edildi. Bu drama, Hallyu'nun Kore yemeği, modası ve tıbbı da dahil olmak üzere kapsamını genişletmede ve Kore kültürüne küresel ilgi çekmede rol oynadı.

2013 yılında 'My Love from the Star' ve 'That Winter The Wind Blows' Hallyu hayranlarının ilgisini çekti ve 2016'da 'Goblin', 'Moonlight Drawn by Clouds' ve 'Descendants of the Sun' gibi diziler çekildi. Hallyu hayranları arasında da popüler. çılgınlığı yeniden canlandırdı.

2019 yılında Netflix orijinal draması 'Kingdom' dikkat çekti. 'Kingdom', güçlü senaryo yazımı ve yönetmenlik becerilerinin tanınmasıyla 2. sezona kadar üretildi ve 'K-Zombie' adında yeni bir tür yaratıldı. Diziyi izleyen yabancıların, eserin arka planı olan Joseon Hanedanlığı'nın mimarisine ve giyim tarzına olan beğenilerini SNS aracılığıyla özgürce ifade etmeleri ilginç. Özellikle geleneksel bir Kore şapkası olan 'gat' merakı arttıkça, denizaşırı bir alışveriş sitesi olan Amazon'da satıldı.

Güncelliği ve çalışmalarıyla tanınan Kore dizileri, 2020'de daha fazla denizaşırı hayran kazandı. Bunun nedeni, COVID-19 nedeniyle dünya çapında hızla büyüyen OTT pazarından yararlanmasıdır.

2020 yılında yayınlanan 'Crash Landing on You' Netflix üzerinden 190 ülkede gösterildi. Güney Koreli bir holdingin kızı ile Kuzey Koreli bir erkek subay arasındaki aşkı anlatan bu drama, Asya'da bir sansasyon yarattı ve Japonya'da 10 hafta boyunca Netflix'te ilk 10'da yer aldı.
 

 
Film
 
Kore sineması, dünyada büyük bir ölçeğe sahip büyük bir pazardır.

Amerikan Film Birliği'ne (MPAA) göre, 2018'de Kore filmlerinin pazar büyüklüğü, küresel film pazarının toplam 41,1 milyar dolarlık büyüklüğünün 1,6 milyar dolarıydı ve bu da onu Kuzey Amerika, Çin ve Japonya'dan ve Birleşik Krallık'tan sonra dünyanın beşinci en büyüğü haline getirdi.  Kore, kişi başına yıllık ortalama film izleme sayısında dünyada ilk sırada yer almakta ve sinema izleyici payı %51'dir.

101 yıllık bir geçmişe sahip olan Kore filmleri, uluslararası film festivallerinde yaptıkları çalışmalarla tanınmakta ve yurt dışında yaygın olarak tanıtılmaktadır. 'The Coachman', 1961'de bir Kore filmi için Berlin Uluslararası Film Festivali'nde ilk kez Gümüş Ayı Ödülü'nü kazandığından beri, Kore filmleri üç büyük uluslararası film festivalinde olağanüstü performanslar sergiliyor: Berlin, Almanya, Cannes, Fransa ve Venedik, İtalya.

'Oldboy', 'Oasis', 'Burning' ve 'On the Beach at Night Alone' gibi filmler büyük kategoriler kazandı ve Bong Joon-ho, Im Kwon-taek, Lee Chang-dong, Park gibi ünlü Koreli film yönetmenleri Chan-wook, Hong Sang-soo ve Kim Jee-woon denizaşırı film endüstrisini yönetti.

2019'da Bong Joon-ho'nun 'Parasite' filmi, Kore film tarihinde ilk kez Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ve 2020'de Amerikan Akademi Ödülleri'nde dört ödül kazanarak dünyanın Kore filmlerine olan ilgisini artırdı.

'Parazit' En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve En İyi Uluslararası Film dahil olmak üzere büyük Akademi Ödüllerini süpürürken, dünyaca ünlü medya birbiri ardına Kore filmleri hakkında makaleler yazdı. İngiliz 'The Guardian' gazetesi 'The Handmaiden'ı tavsiye etti ve ünlü bir film eleştirmeni sitesi olan 'Rotten Tomatoes', 'Poetry'yi tavsiye ederek Kore filmlerine odaklandı.

Bu arada, Kore filmlerinin statüsünü yükseltmek ve Asya film endüstrisini daha fazla gelişme için itici bir güç olarak daha da geliştirmek için Kore'de çeşitli uluslararası film festivalleri düzenleniyor. Kore'nin en büyük film festivalleri olan Busan Uluslararası Film Festivali, Bucheon Uluslararası Fantastik Film Festivali ve Jeonju Uluslararası Film Festivali, her yıl dünyanın dört bir yanındaki film yapımcılarının ilgisini çeken çeşitli konsept ve programlar sunuyor.

Buna ek olarak, Kore filmleri OTT platformları aracılığıyla büyük popülerlik kazanıyor. Haziran 2020'de vizyona giren '#Alive', Netflix'te yayınlandıktan sonraki iki gün içinde 35 ülkede küresel film listelerinde birinci sıraya yerleşerek OTT aracılığıyla Kore filmlerinin denizaşırı ülkelerde başarılı bir şekilde yayınlanması olarak kaydedildi.

 
Müzik
 
2015 yılında piyanist Cho Jeong-jin, dünyanın en prestijli Polonya Uluslararası Chopin Piyano Yarışması'nda ödül kazanan ilk Koreli olmuştur. Piyanist Son Jung-bum, 2017 Münih ARD Uluslararası Müzik Yarışması'nda birincilik ödülünü kazanan ilk Koreli oldu.

Ayrıca, 2016 yılında Koreli vokalistler İtalya'nın Vercelli kentinde düzenlenen ‘Gian Battista Viotti’ Uluslararası Müzik Yarışması'nda birinci, ikinci ve üçüncü sırayı kazanırken, aynı yıl Koreli Piyanistler Prag Bahar Uluslararası Müzik Yarışması'nda birinci ikinci ve üçüncü oldular.

Vokal müzik alanında soprano bölümünde Jo Su-mi, Hong Hei-kyung, Shin Young-ok; bas bölümünde Kwang-chul Youn; bas bariton bölümünde Samuel Yoon gibi müzisyenler aktif bir şekilde çalışmaktadır. Enstrümental müzik alanında ise piyanist Yeol Eum Son ve Dong-hyek Lim; keman virtüözü Sarah Chang ve Zia Hyun-su Shin oldukça dikkat çekmektedir. Dört parmaklı piyanist olarak bilinen Lee Hee-ah da azimli sahne performanslarıyla dinleyiciler tarafından takdir görmektedir. Han Tong-il ve Kun-woo Paik, 1950-1970’li yıllardan itibaren uluslararası sahnelerde isimlerini duyuran Kore’nin ilk nesil piyanistleridir.

Modern Dans ve Bale

1962 yılında Kore Ulusal Dans Topluluğu kurulmuş ve bu topluluk Korelilerin modern dansa olan ilgisinin artmasını sağlamıştır. Shin Cha Hong, avangart eğilimini takip eden temsili çağdaş dansçılardan biridir. ABD’de dans bölümünde uzmanlaşıp koreograf Alwin Nikolais ile beraber çalışmıştır. Kore Ulusal Bale Topluluğu, Evrensel Bale Topluluğu ve Seul Bale Topluluğu gibi yerlerde aktif olarak gösteriler sunmaktadır. Kang Su-jin, Almanya Stuttgard Ballet Topluluğu’na girmiş ilk Asyalı balerindir ve günümüzde üst düzey bir balerin olarak faaliyet göstermektedir. 

Hee Seo, Temmuz 2012 tarihinde dünya standartlarındaki Amerikan Bale Tiyatrosu(ABT)’ndaki ilk Koreli asıl dansçı olmuştur. Günümüzde dünyanın en iyi klasik bale topluluğu olarak bilinen Rusya Mariinsky Bale Topluluğu’nda Koreli erkek bir dansçı olan Kim Ki-min, orada çalışmaya başlayan ilk Asyalıdır.

Haziran 2017'de Seon-mi Park, dünyanın en iyi üç bale yarışmasından biri olarak kabul edilen Moskova Uluslararası Bale Yarışması'nda birincilik kazanan ilk Koreli oldu.

Paris Opera ve Balesi'nin ilk dansçısı Se-eun Park, dans dünyasında bir akademi ödülü olan 2018 Benoit de la Danse'de En İyi Kadın Dansçı Ödülü'nü kazandı ve dünya çapındaki balerinler arasına gururla girdi.
 

 

Modern Sanat

Günümüzde aktif eser üretimini yayan önde gelen ressamlar olarak Chun Kwang Young, Park Seo-bo, Lee Jong-sang, Song Soo-nam, Lee Doo-shik, Lee Wal-jong, Youn Myeung-ro, Lee Il, Kang Ik-joong, Lim Ok-sang vs. bulunmaktadır. Chang Ree-suok, Chang Doo-kun, Paek Young-soo, Chun Kyung Ja, Kim Tschang-yeul ve Suh Se-ok gibi ressamlar ise kıdemli grup ressamlarıdır. Heykel alanında Gwanghwamun Meydanı’nda bulunan Kral Sejong heykelini yapan Kim Young-won ve Choi Jong-tae gibi heykeltıraşlar ünlüdür. 2006 yılında vefat eden Nam June Paik dünyaca ünlü bir video sanatçısıdır. Seul Insadong ve Samcheong-dong merkezli Gana Sanat Alanı, Gongpyeong Sanat Merkezi, Kyungin Güzel Sanatlar Müzesi dahil olmak üzere 60 tane sergi salonlarında önde gelen ressamların resimleri sergilenmektedir.

Yakın zamanlarda Seul Gangnam’da bulunan Cheongdam-dong bölgesinde çok fazla sanat merkezi ortaya çıkmıştır. Uluslararası sergi olarak 1995 yılından itibaren 2 senede bir düzenlenen Gwangju Bienali ününü gittikçe arttırmaktadır.

Modern Edebiyat

Roman yazarı Shin Kyung-sook, Kore dalgasının edebiyat bölümünde kilit bir rol üstlenmiştir. Günümüz annelerinin hayatı ve anlamını konu alan ‘Lütfen Anneme İyi Bak’ isimli romanı Nisan 2011 tarihinde ABD Knopf Doubleday yayımcılığında İngilizce’ye çevrilip basıldıktan sonra Amazon çok satanlar listesinde 10.sıraya yükselerek büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu roman ABD’de yayımlandıktan sonra Japonya dahil olmak üzere Asya, Avrupa ve Avustralya kıtalarında 30 ülkede çevrilip basılmıştır. Haziran 2012 tarihinde Slovence dilinde de yayımlanmış, Slovenya başkenti Ljubljana’da yazar okuyucularıyla buluşmuştur. Shin Kyung-sook’un önemli eserlerinden biri olan ‘Li Chin’ de Fransız Philippe Picquier Yayınevi’nde Fransızcaya çevrilip basılmıştır. 

Gong Ji-young’un romanı  ‘The Crucible (Deogani)’ Mayıs 2012 tarihinde Japonya’da çevrilip basılmış, Kore’de ise bu romanın filmi çekilmiştir. Yazarın diğer eserleri olan ‘Our Happy Hours (Urideurui Haengboghan Sigan)’ ve ‘My Joyful Home (Jeulgeoun Naui Jib) da Japoncaya çevrilip basılmıştır. 2011 yılında şair Ko Un’un şiir kitabı Almanya ve Türkiye’de yayımlanmıştır. Ko Un, Nobel Edebiyat Ödüllerine aday gösterilen bir şair olarak 1958 yılında ‘Tuberculosis (Pyegyeolhaeg)’ kitabını yayımlayarak istikrarlı bir şekilde eserlerini devam ettirmiş, yurtiçinde ve yurtdışında eserleriyle birçok insanı etkilemiştir. 2010 yılında, dev bir şiir serisi olan ‘On Bin Can  (Maninbo)’ yayımlanmıştır. Yazar Eun Hee-kyung’un ‘Secrets And Lies (Bimilgwa Geocimmal)’ romanı da Rusçaya çevrilmiştir.

2009 yılında Yun Heung-gil’in ‘The Rainy Spell (Jangma)’, ‘Firewood (Ddaelgam)’ ve ‘The Ship With No Sail (Doddaedo Ani Dalgo)’ olmak üzere 3 hikayeden oluşan kısa hikaye antolojisi, İsviçre Tranan Yayım Evi tarafından basılmıştır. Yang Gui-ja’nın ‘Uzak ve Güzel Mahalle (Wonmidong Saramdeul)’ eseri Çince ve Türkçeye, ‘Contradictions (Mosun)’ eseri ise Bulgarcaya çevrilmiştir. 1995 yılında Bulgaristan’da bulunan Sofya Üniversitesi'nde Kore edebiyatı bölümünün açılmasıyla Cho Se-hui’nin  ‘The Dwarf (Nanjangiga Ssoa Ollin Jageun Gong)’ ve Yi Munyol’un ‘Our Twisted Hero (Urideurui İlgeuleojin Yeongung)’ gibi Kore çağdaş edebiyatı eserleri yerel dilde basılıp okuyucuların ilgisini çekmiştir.

K-pop çılgınlığının ardından Kore edebi eserleri yurtdışında da ilgi görmüş ve Korece öğrenen kişi sayısı da artmıştır. Yurtdışında Korece eğitiminden sorumlu olan Kral Sejong Enstitüleri’nin sayısı 2008 yılında 17 iken 2013 yılında 113’e yükselmiştir. 

Bu sırada, Eylül 2012 tarihinde Silla Krallığı’nın en eski yeri olan Gyeongju şehrinde 78. Uluslararası PEN Kongresi gerçekleştirilmiştir. Güney Kore’de 1970 yılı ve 1988 yılından sonra üçüncü kez düzenlenen etkinliktir. Dünyanın 114 ülkesinden 700 edebiyatçının katıldığı bu etkinliğe Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Fransa’dan JeanMarie Gustave Le Clézio, Nijerya’dan Wole Soyinka ve Türkiye’den Orhan Pamuk da katılmıştır.

Kore Mutfağı

Kore dalgası, Kore mutfağı alanında da etkili olmuştur. Paris, Londra ve New York gibi metropoller dahil olmak üzere dünyanın her yerinde Kore restoranları artış göstermekte ve gurmelerin Kore yemekleriyle ilgili değerlendirmeleri oldukça pozitif yönde değişmektedir. Kimchi, bulgogi, bibimbap vb. gibi Kore yemeklerini temsil eden yiyecekler artık dünya menüsü listelerinde bulunmaktadır. 

ABD’deki restoranlarda bibimbap burger, gochujang soslu pirzola gibi füzyon gıdalar ortaya çıkmıştır. Kimchili sosisli ve gochujang soslu biftek de New Yorkluların ilgisini çekmeye başlamıştır. Paris’te de Kore restoranlarının sayısı 100’e kadar ulaşmıştır. Geçmişte bu restoranlara Koreli göçmenlerin dahil olduğu Asyalılar gitmekteydi fakat günümüzde yerel Fransız vatandaşların gitme oranı %30-80 civarındadır. Paris’teki restoranlarda en popüler olan yiyecekler bibimbap ve bulgogidir. Özellikle bibimbap sebzelerden oluşan sağlıklı bir yiyecek imajı kazanmıştır.

Londra Olimpiyatları zamanı olan Temmuz 2012’de Victoria ve Albert Müzesi’nde Londra Olimpiyat Oyunları Komitesi başkanı Baron Sebastian Coe’nun dahil olduğu 300 seçkin konuğa Kore yemeklerinin olduğu bir ziyafet düzenlenmiş ve övgüler alınmıştır.