Kore kültürünün önemli bir parçası olan müzik, sanat, edebiyat ve dans dahil tüm sanatlarda gelenek ve modernite bir arada yaşar. Aynı şey, yiyecek, giyecek ve mimari, giyecek ve yiyecek gibi barınma dahil olmak üzere çeşitli yaşam tarzları için de geçerlidir. Kore'nin çok eski zamanlardan kalma kültürel ve sanatsal mirasının çoğu, UNESCO korumasının nesneleri olarak tescil edilmiştir.
Sanatsal duyguları herhangi bir ülkeden daha zengin olan Kore halkı, uzun tarihinde eşsiz bir kültür geliştirmiştir. Yarımada olmasının özelliğiyle hem kara kültürü hem de deniz kültürüne uyum sağlayıp doğal koşullara adapte olarak özgün ve insanlığın sempati gösterebileceği bir kültür oluşturmuştur.
Kore'nin kültürünün önemli bir parçası olan müzik, sanat, edebiyat, dans vb. gibi sanatlar, geleneksel ve günümüz özellikleriyle beraber yaşatılmaktadır. Son zamanlarda mimari, giyim ve gıda maddeleri de dahil olmak üzere çeşitli Kore kültür ve sanatı dünya çapında ilgi görmektedir. Klasik müzik üzerinde uzmanlaşan gençler uluslararası yarışmalarda sahneye çıkmakta ve edebi eserler de yabancı dillere çevrilip yabancı okuyucuların ilgisi çekmektedir. Koreli ressamların tek renkliliği, son zamanlarda dünyanın en önemli sanat objelerinden biri olarak ortaya çıkmıştır. K-Pop’un Japonya, Çin ve Güneydoğu Asya’yı geçip ABD, Güney Amerika ve Avrupa’ya kadar yayılan coşkusu sanatçı PSY’ın ‘Gangnam Style’ şarkısı aracılığıyla bütün dünyaya neşe ve heyecan katmıştır. 2018 Mayıs ayında idol grubu BTS’in (Bangtan Boys) albümü Love Yourself ‘Tear’, Amerika Billboard 200 albüm listesinde 1. sırada ve "Fake Love" parçası Billboard Hot 100’de 10. sırada yer alarak yeni bir tarih yazdı.
Bu başarının temelinde ataların uzun yıllar boyunca azim ve sabır dolu etnik duygularla hareket eden hünerlerini kullanarak yarattığı geleneksel kültürün yüksek sanat yeteneği yatmaktadır. Üç Krallık Döneminin antik mezar duvarları ve kalıntılarında hissedilebilen benzersiz sanatsal duygu, Birleşik Silla, Goryeo ve Joseon Hanedanlığından sonra daha da zengin bir hale gelmiştir. Bu sanatsal yetenek günümüzde Güney Koreli sanatçılar ve bütün vatandaşların damarlarındaki kanda bulunmaktadır.
Geçmişten günümüze gelen Kore'nin kültürel ve sanatsal mirasının birçoğu 1990'lardan beri UNESCO tarafından korunan miras listesine eklenmiştir. 2018 itibari ile Dünya Mirası, Dünya Belleği ve Somut Olmayan Kültürel Miras listeleri altında toplam 48 Kore mirası vardır.
UNESCO’da Listelenen Kore Mirasları
Dünya Mirası
Changdeokgung Sarayı
Changdeokgung Sarayı Seul’deki Jongno-gu ilçesinin Waryong-dong semtinde bulunan Changdeokgung Sarayı, Joseon Hanedanlığındaki (1392-1910) eski saray yapısının görüldüğü temsili saraylardan biridir. 1405 yılında Kraliyet Villası olarak inşa edilmiş ancak, asıl öncelikli saray olan Gyeongbokgung, 1592 yılında Japon kuvvetleri Kore'yi işgal ettiği zaman komple yandığı için 1867 yılında yeniden inşa edilene kadar Joseon kralları Changdeokgung Sarayı’nı kullanmışlardır. Changdeokgung, 1997 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası olarak listelenmiştir.
Changdeokgung, Joseon Hanedanlığı döneminde inşa edilmesine rağmen, Goryeo Hanedanlığı saraylarının mimari özelliklerini taşımakta olup topografik özelliklere uygun olarak bir dağ eteğinde inşa edilmiştir. Kraliyet sarayları genel olarak, içinde yaşayanların itibarını ve otoritesini vurgulayacak şekilde planlanmış bir düzene göre inşa edilmiştir ancak Changdeokgung'un yerleşimi Bugaksan Dağının eteklerinin karakteristik coğrafi özelliklerinden en iyi şekilde yararlanmak üzere planlanmıştır. Donhwamun ana girişinin dahil olduğu Injeongjeon Salonu ve Seonjeongjeon Salonu gibi o zamandan kalma hasar görmemiş yapılar, Kore’nin geleneksel bahçesi olan Biwon’un da dahil olduğu görkemli tarihi kalıntılardır. Kraliyet sarayında bulunan Nakseonjae, geleneksel Kore evi olan hanokun güzelliklerini yansıtmaktadır.
Jongmyo Mabedi
Jongmyo Mabedi Seul’un Jongno-gu ilçesinin Hunjeong-dong semtinde yer alan Jongmyo, kral ve kraliçelere ait olan 83 tane ruh tabletinin (ölen kişilerin ruhlarının saklanabileceği sembolik nesne) toplanmış olduğu Joseon Hanedanlığına ait olan bir mabeddir. Konfüçyanizmi temel ideoloji olarak alan Joseon, ölen atalarının ruhlarının kaldığına inanmıştır. Jongmyo Mabedi, ulusal boyutta Konfüçyüs ideolojisinin uygulamaya konulduğu yerdir.
Genel olarak simetrik bir yapıya sahiptir ve ruh tabletlerinin muhafaza edildiği bina olan Jeongjeon Salonu ve Yeongnyeongjeon Salonu’nun stylobat yapısı, saçağı, tavan yüksekliği ve sütun genişliği rütbeye bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. 16.yüzyıldan beri orijinal formunu korunmuştur ve benzersiz bir mimari tarzına sahip olan ritüel odasıyla dünya çapında çok değerli olarak görülmektedir. Bu yerde kral ve kraliçelerin ruhlarını onurlandıran Jongmyo ritüelleri düzenli olarak yapılmaktadır.
Suwon'daki Hwaseong Kalesi
Suwon'daki Hwaseong Kalesi Gyeonggi-do bölgesinin Suwon şehrindeki Jangan-gu semtinde bulunan Hwaseong Kalesi, 1796 yılında Joseon Hanedanlığından Kral Jeongjo döneminde inşa edilmiş, toplam uzunluğu 5,7 km olan büyük bir kaledir. Kalenin inşası Kral Jeongjo’nun, babası Veliaht Prens Sado’nun mezarını Gyeonggi-do bölgesindeki Yangju’dan bu bölgeye taşımasının ardından başlamıştır. Kalenin özelliği orantılı ve pratik bir yapıya sahip olmasıdır. Her zamanki kalelerin aksine, askeri savunma yetenekleriyle ve ticari fonksiyonlarla donatılmış bir kültürel varlık olarak çok iyi şekilde değerlendirilmektedir. Konfüçyüs düşünürü Jeong Yak-yong, kasnak ilkesini kullanarak geliştirdiği Geojunggi (hareketli kasnakları kullanırken ve alçak bir yerde bulunan taşları toplarken kullanılır) ve Nongno (sabit kasnakları kullanırken ve vinç gibi yüksek yere taş taşırken kullanılır) gibi bilimsel araçları kullanarak inşaatı tamamlamıştır.
Seokguram Mağarası ve Bulguksa Tapınağı
Seokguram Mağarası, Gyeongsangbuk-do'daki Gyeongju şehrinde bulunan Tohamsan Dağında yer alan Birleşik Silla döneminin temsili bir Budist tapınağıdır ve 774 yılında inşa edilmiştir. Mükemmel oyma tekniklerini sergileyen eserleri bulunmaktadır ve Doğu Denizi’nden yükselen güneş ışıklarının Seokguram’a kadar uzanıp Buda’nın alnına değeceği şekilde tasarlanmıştır.
Bulguksa Tapınağı, Seokguram Mağarası ile aynı dönemde inşa edilmiştir. Daeungjeon'un ön avlusunda yan yana duran Dabotap ve Seokgatap özellikle dikkat çekmektedir. Bu iki pagoda(Budistlerin dini yapılarına verilen isim), Silla stilini yansıtsa da Seokgatap sade bir yapıya sahipken Dabotap görkemli bir yapıya sahiptir.
Dabotap, ayrıntılı bir şekilde oyulmuş granit bloklarla inşa edilmiş yapısıyla Kore’nin taş pagodaları arasında yapısı en sıra dışı olan pagodadır. Kore’nin 10 wonluk madeni parasının üzerinde resmi bulunmaktadır. Tam bir güzellik temsili olan Seokgatap, Kore Budist pagodalarının prototipi olarak kabul edilmesinden sonra çok fazla benzer yapı yapılmıştır. Tapınağın ana salonu olan Daeungjeon'a giden Cheongungyo (Mavi Bulut Köprüsü) ve Baegungyo (Beyaz Bulut Köprüsü) da yapılarının güzel olmasının yanı sıra, ‘Buda Diyarı’na gitmek isteyenlerin suyu geçip bulutları aşması gerektiğine inanılan dini bir sembolü de içermektedir.
Joseon Hanedanlığının Kraliyet Mezarları
Joseon Hanedanlığının Kraliyet Mezarları Donggureung, Seooreung, Seosamneung ve Hongyureung, Joseon Hanedanlığının kraliyet mezarlarıdır. Hepsi Seul ve yakınında bulunan Gyeonggi-do gölgesindeki Guri, Goyang ve Namyangju şehirlerinde bulunmaktadır. Joseon Hanedanlığının kral ve kraliçelerinin mezarları toplam 44 tanedir ve bunlar arasından 40’ı UNESCO Dünya Kültür Mirası olarak listelenmiştir.
Kraliyet mezarları, Konfüçyüsçü düşünce ve feng shui geleneğinden ilham alan defin kültürünü yansıttığı için kültürel varlık olarak çok yüksek bir değere sahiptir. Bu mezarların zarar görmeden orijinal biçiminde kaldığı gerçeği de oldukça dikkat çekicidir.
Haeinsa Tapınağı'ndaki Tripitaka Koreana Ahşap Blokları
Haeinsa Tapınağı’ndaki Tripitaka Koreana Ahşap Blokları Goryeo Döneminde yapılan Tripitaka Koreana Ahşap Blokları, Heinsa Tapınağı’ndaki en eski depo olan Janggyeong Panjeon’da muhafaza edilmektedir. 1448 yılında tamamlanan Janggyeong Panjeon’un yapısında, ahşap blokların aşınmasını önlemek için birbiriyle uyumlu iç havalandırma ve nem geçirmezliği olan bilimsel ve benzersiz bir yöntem kullanılmıştır. Tripitaka Koreana Ahşap Blokları’nın muhafaza edildiği Janggyeong Panjeon, Heinsa Tapınağı çevresindeki en yüksek nokta olan deniz seviyesinin 700 metre yukarısına inşa edilmiştir. Bina, dört yönden birbirini görecek şekilde planlanmış havalandırmasıyla uyum içindedir. Gayasan Dağı vadisinden gelen rüzgârı kullanarak doğal bir havalandırma sağlanmaktadır. Binanın ön ve arkasındaki duvar yüzlerinin üst ve alt kısımlarında bulunan kafes şeklindeki pencerelerinin boyutları farklı şekillerde yapılarak havanın içeri girip yukarı aşağı yönünde dolandıktan sonra tekrar çıkabileceği şekilde tasarlanmıştır.
Taş Savaşçı, Kraliyet Mezarlarının Koruyucusu
Joseon'un Kraliyet mezarları taş yapılarla korunmaktadır ve etrafları tırabzanlarla çevrilmiştir. Önlerinde ise uysallığın simgesi olan kuzu ve vahşiliğin simgesi olan kaplan şekillerinden oluşan taştan heykeller bulunmaktadır. Mezarın ön bölümünde, ruhun çıkıp yemek yiyebileceği ve eğlenebileceği dikdörtgen biçiminde taş bir masa konulmuştur. Sağdan ve soldan uzak olsa da görülebilmesini sağlayacak şekilde sekizgen yüksek bir taş sütun konulmuştur. Hayvan heykellerinin önünde ışık vermesi için yapılmış taş bir fener bulunmaktadır. Doğu, batı ve kuzey yönleri olmak üzere üç kenarına duvar inşa edilmiştir. Taş fenerin sağına ve soluna bir ya da iki çift taşla yapılmış devlet memuru heykeli, onların arkasına da at heykelleri yerleştirilmiştir. Devlet memuru heykellerinin alt basamağında askeri memur heykeli aynı şekilde inşa edilmiştir.
Namhansanseong Fortress
Namhansanseong Kalesi, 672 yılında Birleşik Silla’dan Kral Munmu döneminde yaptırılmış temel kale kalıntısı kullanılarak 1626 yılında Joseon Hanedanlığından Kral Injo döneminde geniş çaplı bir restorasyondan geçmiştir. Seul merkezinin 25 km güneydoğusunda yer alan Namhansanseong Kalesi’nin coğrafi olarak ortalama yüksekliği deniz seviyesinden 480m yüksekliktedir. Engebeli dağlık bir arazi kullanılarak savunma gücü maksimuma çıkarılmıştır ve çevresi yaklaşık 12,3 km’dir.
Dağın tepesinde bir şehir oluşturulmuş, Joseon Hanedanlığı kayıtlarına göre yaklaşık 4,000 kişi burada yaşamıştır. Acil durumlarda halkın ve kralın tahliye edilebileceği bu kale Joseon kraliyet ailesinin güvenli bölgesi rolü görmüştür. 1711 yılında Kral Sukjong döneminde, bu kale kasabasını tamamlaması için, geçici sarayın da dahil olduğu Jongmyo Mabedi ve Sajikdan Sunağı inşa edilmiştir.Kale aynı zamanda, 16.yüzyıldan 18.yüzyıla kadar devam eden uluslararası savaşlar aracılığıyla oluşan Orta Asya’daki Kore (Joseon), Japonya (Azuchi-Momoyama Dönemi) ve Çin (Ming ve Qing Hanedanlığı) arasındaki karşılıklı ilişkilerin sonucudur. Bu dönemde Batı ülkeleri savaş toplarını tanıttıktan sonra savaş sistemi değişmiş ve Namhansanseong Kalesi’nin güçlendirilmesinde de çok etkisi olmuştur. 7.yüzyıldan 19.yüzyıla kadar dönemin askeri kale mimarisinin değişim süreci iyi bir şekilde muhafaza edilmiştir.
Baekje Tarihi Bölgeleri
Baekje Tarihi Bölgeleri Baekje, M.Ö 18 ile İ.S 660 yılları arasında Kore Yarım Adasında günümüze kadar varlığını sürdüren antik şehirlerden biridir. Kore Cumhuriyetinin dağlık orta batı bölgesinde yer aan Baekje Tarihi Alanı, (Tarihi Sit Alanı No. 12) ve Songsan-ri'deki Antik Lahitler (Tarihi Sit Alanı No. 13), Gongju City, Busosanseong Kalesi (Tarihi Sit Alanı No. 5), Gwanbuk-ri'deki Arkeolojik Sit Alanı (Tarihi Sit Alanı No. 428), Jeongnimsa Tapınağı Sit Alanı (Tarihi Sit Alanı No. 301), Neungsan-ri'deki Antik Lahitler (Tarihi Sit Alanı No. 14) ve Buyeo-gun Kasabası Şehrinin Dış Duvarı (Tarihi Sit Alanı No. 68), Wanggung-ri ve Iksan Şehri Mireuksa Tapınağı Sit Alanı. Bu arazi, 5 ile 7. yüzyıl arasında Kore, Çin ve Japonya'dan oluşan doğu Asya antik krallıkları arasındaki ilişkilerin tarihi izlerini taşır ve Budizmin mimari gelişimini ve yayılmasını temsil etmektedir.
Bu arazi genelinde, başkentinin saygınlığı, Budist tapınakları, antik lahitleri, mimarisi ve taş pagodaları, Baekje döneminin antik krallığının kültürünü, dinini ve estetiğini kanıtlamaktadır. Antik şehrin esas unsurlarından olarak kabul edilen kale, palas alanı, şehir duvarı, kraliyet lahitleri, Budist tapınakları Baekje Tarihi Alanlar mirasının öne çıkan evrensel değerlerini temsil etmektedir. Bu tür özellikler, antik mimari faktörleri ve teknolojik ilerlemenin önemli delillerini korumuştur. Kale, şehir duvarı, kraliyet lahitlerinin bulunduğu dalık bölge ve trafik güzergahının konumu hem uygulamalı mirasta hem de tampon bölgede yer almıştır. Yaşayan mirasın her bir tamamlayıcı bölümü, devlet tarafından belirlenmiş mirastır ve bazı noktalar, antik şehir özel koruma programına dahildir. Aynı zamanda, arkeolojik sit alanlarının, kalelerin, kraliyet lahitlerinin bileşenleri, taş pagodanın mimari yapısı, Baekje Tarihi Bölgeleri tüm şehrin yerleşiminin orijinalliğini korumaktadır. Yaşayan miras ve bileşenleri, mirasın orijinalliğini belirleyen tüm yönlerden tarihi delilleri sağlamak için gerekli çabayı gösterdi.
Dünya Belleği
Hunminjeongeum
Hangıl, yaratıcı bir yazı sistemidir ve kullanımı çok kolaydır. Diğer ülkelerin yazı sistemlerinden farklı bir şekilde, seslendirme organları model alınarak yaratıldığı için oldukça bilimseldir. Büyük Kral Sejong 1446 yılında Hangıl’ı ilan ettiğinde resmi adı Hunminjeonggeum’dı.
Aynı yıl bilim adamları kralın emriyle Hunminjeonggeum el kitabını da oluşturmuşlardır. Bu kitabın başlığı da Hunminjeonggeum olduğundan ikisini ayırt edebilmek için el kitabının adı “Hunminjeonggeum Haeryebon” olarak da söylenmektedir.
Hangıl’ın icat edilme amacı ve ilkelerini ayrıntılı olarak açıklayan Hunminjeonggeum Haeryebon, Seul Gansong Sanat Müzesi’nde muhafaza edilmektedir ve 1997 yılında UNESCO Dünya Belleği Listesi’ne alınmıştır. Öğrenmesi ve yazması kolay olan Hangıl’ın ilan edilmesiyle beraber ilk defa alt sınıftakiler ve kadınlar da yazı yazmaya başlayabilmişlerdir. Hangıl, ilan edildiği zamanda toplam 28 harften oluşmaktaydı fakat şimdi 24 harf kullanılmaktadır. UNESCO, 1989 yılında “Kral Sejong Okuryazarlık Ödülü”nü çıkarmış ve dünyada cehaletle mücadele edip okuryazarlık için çabalayan birey ya da kuruluşları seçerek her yıl bu ödülle ödüllendirmiştir.
Joseon Wangjo Sillok: Annals of the Joseon Dynasty
1392 yılından 1863 yılına kadar 472 yıl boyunca Joseon Hanedanlığı kralları ve hizmetlilerinin eylemleri ve politikalarına ilişkin gerçeklerin zaman sırasına göre kaydedildiği tarihi kayıtlardır. Hepsi 2077 ciltten oluşmaktadır ve Seul Ulusal Üniversitesi’nin Kyujanggak Kraliyet Kütüphanesi’nde muhafaza edilmektedir. Bu tarihi kayıtlar çoğunlukla kralların ölümünden sonra ardından gelen kralın tahta geçmesinin ilk zamanlarında tamamlanmıştır ve Sagwan adlı devlet görevlilerinin sık sık not alıp sakladığı sacho denilen tarihi kayıtlardan oluşmaktadır. Başta kraliyet ailesinin yaptığı işler olmak üzere politika, ekonomi, toplum, kültür gibi bütün alanların çeşitli tarihi olayları kaydedildiği için çok değerli görülmektedir. Kayıtlar tamamlandıktan sonra sago denilen yerde muhafaza edilmekteydi ve hiç kimseye onları okuma izni verilmemekteydi. Sadece kraliyet ailesinin ataları anma törenleri ya da yabancı elçilerin kabulü gibi önemli olaylar gerçekleştiği durumlarda geçmişteki deneyimleri referans almak için istisna olarak o içeriğin olduğu bölüme bakılabilirdi. Kayıtların muhafaza edildiği sago, genellikle Kraliyet Sarayı’nın içindeki Chunchugwan, Chungju, Jeonju ve Seongju olmak üzere 4 yerde bulunmaktaydı. Ancak 1592 yılında Japonya’nın Kore’yi işgal etmesi sırasında kayıtların birçoğu yanıp kül olmuştur. Daha sonra Myohyang Dağı, Taebaek Dağı, Odae Dağı ve Ganghwa Adası’ndaki Mani Dağına yeni sagolar inşa edilmiş ve kayıtlar buralarda muhafaza edilmiştir.
Seungjeongwon Ilgi (Kraliyet Sekreterinin Günlüğü)
Mart 1623 tarihinden Ağustos 1910 tarihine kadar kralların sekreterlerinin odası olan Seungjeongwon’da her gün yazılan belgeler ve olayların günlük formunda kaydedilmesiyle oluşmuştur. Kralın emirleri başta olmak üzere yetkililerin her raporu ve temyizinin içeriği detaylı bir şekilde kaydedilmiştir. Toplam 3243 ciltten oluşmakta ve Seul Ulusal Üniversitesi’ndeki Kyujanggak Kraliyet Kütüphanesi’nde muhafaza edilmektedir.
Seungjeongwon Ilgi (Kraliyet Sekreterinin Günlüğü)
Joseon’un ikinci yarısındaki kralların eylemlerinin ve idari yönetimin kaydedildiği vakayinamedir. Kral tarafından kaydedilen bir günlük olmasına rağmen resmi hükümet kaydı olarak kabul edilmiştir. 1760 yılından 1910 yılına kadar kaydedilen 151 yıllık kayıt 2329 ciltte toplanmıştır. 18.-20. yüzyıllar arasında Joseon’un iç siyaset faaliyetlerinden doğu ve batının politik ve kültürel değişimlerinin detaylı görüntüsü ve dünyanın evrensel eğilimine kadar birçok bilgi içermektedir.
Uigwe (Joseon Hanedanlığının Kraliyet Protokolleri)
Joseon Hanedanlığındaki kraliyet ailesinin düzenlediği birçok törenin içeriğinin toplandığı kayıtlardır. Wangjo Sillok’a göre içeriği daha detaylıdır ve kralın o anki görüntüsü resimlerle ifade edildiğinden daha gerçekçidir. Ana içerik, kraliçe ve veliaht prensin atamaları ve düğün törenleri, kraliyet cenaze törenleri, kraliyet mezarının inşa edilmesi ve taşınması gibi ritüellerden oluşmaktaydı fakat kraliyet modelinin görülebilmesi için kraliyet çiftçiliği ya da kraliyet sarayının inşa edilmesi veya restorasyonu gibi durumlar da kaydedilmiştir. Kral Jeongjo döneminde, Hwaseong Kalesi’nin inşası ve Suwon geçit töreni detaylı bir şekilde Uigwe’de resmedilmiştir. Uigwe, Wangjo Sillok’la aynı şekilde sagoda muhafaza edilmekteydi. Joseon Hanedanlığının ilk zamanlarında kaydedilen Uigwe’nin büyük bir bölümü 1592 yılında Japonya’nın Kore’yi işgal ettiği dönemde imha edilmiştir. Neyse ki daha sonra yazılan toplam 3895 cilt Uigwe günümüze kadar ulaşmıştır. 1866 yılında Fransız ordusu tarafından el koyulan ve el koyulduğu süre boyunca Fransa Ulusal Kütüphanesi(Bibliothèque nationale de France)’nde muhafaza edilen Uigwe, Kore hükümeti ve akademik çevrenin devamlı isteği üzerine 2011 yılında kalıcı bir şekilde geri verilmiştir.
Printing Woodblocks of the Tripitaka Koreana and Miscellaneous Buddhist Scriptures
Goryeo Hanedanlığı (918-1392) döneminde 1236 yılında yapılmaya başlanmış ve tamamlanması 15 yıl sürmüştür. Kutsal Budist yazılarının ağaçtan yapılmış ahşap bloklara oyulmasıyla Tripitaka Koreana Ahşap Blokları oluşmuştur. Toplam sayısı 81,258 olduğu için Palman Daejanggyeong(Seksen bin tripitaka ahşap bloğu) adıyla da bilinir. Bloğun her iki tarafı da oyulmuştur. Günümüzde Gyeongsangnam-do'daki Hapcheon-gun’da bulunan Haeinsa Tapınağı’nda muhafaza edilmektedir. Heinsa Tapınağı 802 yılında inşa edilmiş bir Budist tapınağıdır.
Tripitaka Koreana ahşap blokları, Moğol istilasından dolayı ulusal bir krizle karşılaşan Goryeo’nun Budistlerinin çabalarıyla, bu durumun üstesinden gelmek için yapılmıştır. Tripitaka Koreana ahşap blokları, Çin’in Song, Yuan ve Ming Hanedanlığı dönemlerinde oluşan diğer ahşap bloklarla karşılaştırıldığında Budizm içeriğinin çok daha fazla olduğu ve blokları tamamen korunmuş değerli ve kültürel dünya mirasları olduğu görülmektedir. Blokların üretiminin Kore’nin basım ve dağıtım tekniğinin gelişmesine büyük katkısı olmuştur.
18 Mayıs Demokratikleşme İsyanı Arşivi
18 Mayıs Demokratikleşme İsyanı, 1980 yılında 18 Mayıs tarihinden 27 Mayıs tarihine kadar sürmüştür. Kore Cumhuriyeti’nde Gwangju’da başlayıp yayılan ve demokratikleşme isteğiyle yapılan bir harekettir. Bu hareket 1980 yılından sonra Doğu Asya bölgesinde başlayan demokratikleşme hareketinin yayılmasında büyük bir role sahiptir. 18 Mayıs Demokratikleşme İsyanı Arşivi, vatandaşların hareket sırasındaki eylemleri ve daha sonra olayın mağdurlarının tazminatlarıyla ilgili kaydedilip hazırlanan belgeler, fotoğraflar, videolar vb. gibi malzemelerin toplanmasıyla oluşturulmuştur. Toplanan kayıtlar 18 Mayıs Anma Vakfı, Kore Ulusal Arşivleri, Ordu Karargâhı, Millet Meclisi Kütüphanesi ve ABD’den alınmış arşivlerden oluşmaktadır.
Somut Olmayan Kültürel Miraslar
Jongmyo Jerye ve Jongmyo Jeryeak (Kraliyet Atalarının Dini Törenleri ve Ritüel Müziği)
Jongmyo Jerye, Jongmyo Mabedi’nde sergilenen Joseon Hanedanlığının anma töreni ritüelidir ve her sene Mayıs ayının ilk Pazar günü gerçekleştirilir. Jongmyo Jerye, Joseon Hanedanlığında resmiyeti en yüksek olan ritüeldi ve Konfüçyanizmi ulusal ideoloji olarak benimseyen Joseon’da ataların onurlandırıldığı ritüeller aracılığıyla insanlık görevlerini yerine getirip sosyal bağları kuvvetlendirmesi açısından önemli bir rol üstlenmekteydi. Jongmyo Jerye ile birlikte ritüeli ihtişamlı bir şekilde sunmak için yararlanılan enstrümantal müzik, şarkı ve dans Jongmyo Jeryeak olarak adlandırılmaktadır. Vurmalı ve telli çalgılar gibi çeşitli çalgılardan oluşan müzik ve munmu ile mumu dansları aracılığıyla ihtişam ve gösteriş aynı anda sergilenmektedir. Jongmyo Jerye ve Jongmyo Jeryeak, ritüel ve müziğin harmanlanmasıyla 500 yılı aşkın bir süredir orijinal formunu korumuş bir karma sanat olarak adlandırılabilir.
Pansori
Pansori, bir kişinin kendi şarkı söylemesini (sori) el kol hareketlerini (ballim) ve hikâye anlatıcılığını (aniri) uzun konuşmalarıyla birleştirdiği ve bir davulcunun cevap vererek davul ritmiyle eşlik ettiği bir müzik türüdür. 18.yüzyıldan günümüze kadar çok fazla beğeni almış ve sanat müziği olarak geliştirilmiştir. .
Gangneung Dano Festivali
Kore’de, tarihi derinliğe en fazla sahip olan geleneksel halk festivallerinden biri olarak orijinalliğini hala korumaktadır. Her sene Dano(ay takvimine göre 5 Mayıs)’dan önce Gangwondo’da bulunan Gangneung semtinde düzenlenmekte ve 30 gün sürmektedir. Festivalde köyü koruyan dağ tanrısı Daegwallyeong’a bir ritüel düzenlenip köyün refahı ve evlerin huzuruyla çiftçiler için iyi bir hasat dilenmektedir. Bölge vatandaşları işbirliği yaparak birleştiğinden bu festivalde işbirliği ruhu görülmektedir.
Dano Festivali, ay takvimine göre 5 Nisan’da tanrılara sunulacak içkinin hazırlanmasıyla başlamakta ve bu olay sinju damgi ya da sinju geunyang olarak adlandırılmaktadır. Gökyüzü ve yeryüzünün ruhunu birbirine bağlayan yeme içme sembollerinden biri olan alkolün, doğrudan tanrıyı temsil ettiğine inanılmaktadır. Bunun dışında gwannoların dans ve jestleriyle yaptığı Kore’nin tek konuşmasız maske dansı olan gwanno maske dansının dahil olduğu salıncak oyunu, güreş, çiftçi bandosu yarışması, changpo (hazanbel otu) ile saç yıkama ve surichwi pirinç keki yeme gibi çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Özellikle changpo ile saç yıkama geleneği, sağlıklı ve uzun ömür dileyerek kötü ruhları kovacağı anlamı nedeniyle kadınların Dano günü saçlarını changpo ile yıkadığı ve bunun saçlarının parlaklığını artırdığına inandığı mevsimsel bir gelenektir.
Ganggangsullae
Jeollanam-do’daki sahil kasabalarında Chuseok(Hasat Festivali) ya da Daeboreum(Büyük Dolunay Festivali) dönemlerinde genellikle kadınlar arasında düzenlenen şarkı, dans ve oyunların birleştirildiği bir halk eğlencesidir. Günümüzde sanatsal olarak gelişmiş ve tüm ülkede halk gösterisi olarak sergilenmeye başlamıştır. Açık havada geniş bir yerde toplanıp ellerini birleştiren ve daire çizerek dans eden grubun ortasında namsaengi nori(kaplumbağa oyunu), deokseokmori(hasır sarma), gosari kkeokgi(eğrelti otu filizi toplama) gibi çeşitli oyunlar oynanmaktadır. Ganggangsullae’nin şarkısını söylerken bir kişi liderlik yapmakta ve geri kalanlar ise koro şeklinde söylemektedir. Başlangıçta yavaş melodiyle söylenirken yavaş yavaş hızlanılmakta ve dans hareketleri de melodiye uygun olarak değişmektedir.
Namsadang Nori
Namsadang nori, genelde gezgin bir erkek performans sanatçısı grubu olan namsadangpae’nin pazar yerini ve köyü dolanarak pungmul nori (müzik ve dans), jultagi (ip üzerinde yürüme), daejeop dolligi (tabak çevirme), gamyeongeuk (maskeli tiyatro) ve kkokdugaksi noreum (kukla tiyatrosu) gibi gösteriler yapmasıdır. Genellikle çiftçiler arasında gerçekleştirilmiş olan Kore’nin karakteristik bir halk gösterisidir. Buk (davul), janggu (kum saati şeklinde davul), kkwaenggwari (küçük metal gong), jing (büyük metal gong), nabal (uzun üflemeli çalgı) ile taepyeongso (kısa üflemeli çalgı) çalınarak dans edilmekte ve şarkı söylenmektedir. Otları temizleme, çeltik tarlasını temizleme ve pirinç ekme gibi zor işler yaparken işin verimliliğini artırıp yorgunluğu azaltarak işbirliği ruhunu güçlendirdiğine inanılmaktadır.
Yeongsanjae
Ölen birinin ruhunun cennette yeniden doğması için yapılan ve dini ilahi ile dans içeren bir Budist ritüelidir. Kişi öldükten sonraki 49. Günde yapılan Budizm anma ritüellerinden biridir. Goryeo Hanedanlığından gelen bu ritüel ülkenin barışı ve insanların refahı için de yapılmıştır. Geleneksel kültürün bir parçasıdır ve yaşayan ya da ölen kişilere Budizm gerçeklerinin ülkesine doğru yol göstermek ve acılardan kurtulabilecekleri bir yere çıkarabilmek için yapılan, birçok insanın katıldığı kutsal bir Budist ritüeli olarak çok değerlidir.
Jeju Chilmeoridang Yeongdeunggut
Jeju Adası bölgesinin köy ayinlerinden biridir. İyi bir av ve varlıklı bir hayatı dileme özelliği vardır. Jeju Adası’nda ay takvimine göre Şubat ayı, Yeongdeung ayı olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde rüzgâr tanrıçası olan Büyükanne Yeongdeung’ın, köy ve evlere girip gezinmesi ve dolunay olduğu günde gitmesiyle ilgili halk inançları türemiştir.
Taekkyeon
Milattan önce bulunan Kore’nin geleneksel dövüş sanatlarından biridir. Gakhui ve bigaksul olarak da adlandırılan taekkyeon, tekme anlamına sahiptir ve eski yazılarda ‘takkyeon’ olarak yazılmıştır. Tarihsel ve tekniksel olarak taekwondodan farklıdır. Taekkyeonun özelliği, el-ayaklarla vücut hareketinin kasların hareketi doğrultusunda esnediği ve rakiple doğal bir şekilde hamle alışverişinin yapıldığı bir dövüş sporu olmasıdır. Ayrıca müzikseldir ve dans ritimlerine sahip olduğu için sanatsal değeri olan bir dövüş sporudur. Saldırıdan çok savunmaya yöneliktir ve ayak hareketleri çok fazla kullanılmaktadır. Sporcular rakipleriyle karşı karşıya gelip bir taraftaki ayağıyla destek almakta ve elleriyle ayaklarını kullanarak rakiplerini düşürmeye veya yüzlerini ayaklarıyla tekmelemeye çalışmaktadır. Bu şekilde yaparlarsa kazanmaktadırlar.
Jultagi
Göstericinin ip üzerinde yürüyerek şarkı söylediği ve dans ederek şakalar yaptığı bir oyundur. Julgwangdae ip üzerinde yeteneklerini sergilerken aşağıda palyaçolar insanları eğlendirerek atmosferi canlandırmaktadır. Bir zamanlar kraliyet sarayında yeni yıl için huzur dilenilen bir tören olan naryede veya yabancı elçilerin kabulünde düzenlenen ziyafette jultagi yapılmaktaydı fakat yavaş yavaş köy ya da pazaryerinde oynanan bir oyun haline dönüşmüştür. Zengin ailelerin 60.yaşgününün kutlandığı ziyafet ya da doğum günü kutlamalarında da yapılmıştır. Kore’de ip üzerinde yürüme, yabancıların ip üzerinde yürümesinden farklı olarak sadece ip üzerinde yürüyerek gösterilen bir vücut yeteneği olarak kalmamıştır. Şarkılar söyleyip şakalar yaparak ip üzerinde yürüyen kişi ve seyircilerle birleştirilmiş bir oyun olma özelliği taşımaktadır.
Şahinle Avlanma
Eğitildikten sonra vahşi şahinlere sülün ya da tavşan yakalatılan bir avcılık sporudur. Yarımadada binlerce yıl önce başlamış ve en fazla Goryeo Döneminde (918-1392) yaygınlaşmıştır. Bölgesel olarak kuzey tarafta daha popüler olmuştur. Zaman olarak ay takvimine göre Ekim ayından itibaren kış aylarından sonra ilkbaharda çiftçiliğin başladığı dönemlere kadar devam etmiştir. Şahinin ayak bileğine bir ip, kuyruğuna ise eğitim veren kişinin isminin yazılı olduğu bir kimlik etiketi ve küçük bir zil bağlanmaktaydı. Zil, sülünü yakalayıp yere düşüren şahinin yerini bulmak için kullanılmaktaydı. 2010 yılında Moğolistan, Fransa, Çek Cumhuriyeti, İspanya ve Suriye’nin olduğu 11 ülkeyle ortaklaşa UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine katılmıştır.
Arirang
Arirang, bölgeye ve şarkı sözüne göre farklı özelliklere ve melodiye sahip olup çeşitli şekillerde söylenmekte ve ortak olarak ‘Arirang’ ve ‘arari’ sözlerini içermektedir. Bazen çiftçilik işinin zorluklarını yatıştırması için işçi halk müziği olarak, bazen kalbe dokunan bir aşk şarkısı olarak, bazen varlıklı bir hayatın dilendiği bir şarkı olarak, bazen de eğlence şarkısı olarak söylenmektedir. Arirang'ın bu kadar uzun süre boyunca söylenmesi, kim olursa olsun kolayca kendi sözlerini ekleyerek kendi duygularını ifade edecek şekilde söyleyebilmesi sayesindedir. ‘Arirang’ın notaları ve önemini ilk defa yazıya döken kişi Amerikalı Homer B. Hulbert(1863-1949)’tır. Korean Repository isimli aylık bir gazetenin 1896 Şubat sayısında yayınlanan ‘Kore’nin Sesi’ başlıklı bir yazısında ‘Arirang’ı aşağıdaki gibi tanıtmıştır.
"Kore’nin temsili şarkısı ‘Arirang’ adındaki güzel başlıklı şarkıdır. Koreliler için ‘Arirang’ın müzikteki yeri, pirincin yemekteki yeri gibidir. Diğer bütün şarkılar ‘Arirang’ın yanından bile geçemez. Kore’de Arirang’ı ne zaman nereye giderseniz gidin duyabilirsiniz. ‘Arirang’, doğaçlama şarkı sözleri ve melodisiyle, sayılamayacak kadar çok değişip efsane, masal, ninni, içki şarkısı, temizlik şarkısı, seyahat ve aşk şarkısı gibi Korelilerin lirik, epik ve didaktik hayatlarını gösterir. ‘Arirang’ın sözleri İngilizcedeki çocuk şarkıları, Lord Byron ve Wordsworth şiiri, Amerikalı Joel Harris’in peri masalı kitabı(Uncle Remus; His Songs and His Sayings) gibi eserlerden biriyle birleşmiş gibi bir his veriyor diyebiliriz.”
Kore’nin Kimjang Kültürü
Kimjang, Koreliler için kesinlikle gerekli olan bir kış hazırlığı olarak, kış boyu yenilecek yeterli miktardaki kimchiyi yapma işi demektir. Kimchi, Kore’yi temsil eden yiyeceklerden biri olarak Korelilerin yemek masasında genellikle yan yemek olarak sürekli bulunmaktadır. Bu yüzden Kimjang’ın, Korelilerin kış gelmeden yaptığı en önemli iş olduğunu söyleyebiliriz.
Kimjang, mevsimsel olarak detaylı bir şekilde yapılması gereken bir iş ve 1 yıl süren bir süreçtir. Bahar aylarında her evde karides ve ançüez salamurası gibi çeşitli deniz ürünü salamuraları hazırlanmaktadır. Yaz aylarının başlarında güneşte kurutulmuş deniz tuzu hazırlanmakta ve sonlarında ise acı biberler kurutulup acı biber tozları hazırlanmaktadır. Sonbahar aylarında Kimjang zamanı geldiğinde hazırlanmış malzemelerle aile içinden mahalleye kadar insanlar toplanıp kimchi yapmaktadır.
Kimjang kültürünün, insanların toplanıp çok sayıda kimchi yaparak bireyci atmosferin yoğun olduğu günümüz toplumunda, toplum bireyleri arasındaki dayanışma duygusunu arttırma konusunda önemli bir görevi bulunmakta ve Koreliler olarak kimliklerini unutmamaya yardımcı olmaktadır. Ayrıca birçok jenerasyondan günümüze gelerek devredilen Korelilerin paylaşma kültürünü göstermektedir. Korelilerin özel yemek kültürünü ve toplumun dayanışma duygusuyla paylaşma kültürünü yansıtan Kimjang kültürü 5 Aralık 2013 tarihinde UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine kaydedilmiştir.