Kore Hakkında

KOREAN CULTURAL CENTER

  • Kore Hakkında
  • Tarih
  • Ülke Tarihinin Başlangıcı (Tarih Öncesi Zamanlar - Gojoseon)


combpottery_500.jpg

Bitsalmunui Çanağı Seul’deki Amsadong tarihi alanında bulunmuş Cilalı Taş Devri’nin temsili kalıntısı olan sivri tabanlı çanak (Kaynak: Kore Ulusal Müzesi).




Kore ulusunun tarihi, Mançurya ve Kore Yarımadasında başlamıştır. Bu bölgelerde insanların yaşamaya başladığı dönem 700.000 yıl kadar öncesine dayanmaktadır. Hayvan kemikleri ya da boynuzlarından yapılmış aletler ve yontulmuş taşları kullanan Yontma Taş Devri insanlarının temsili kalıntıları olarak Pyeongannam-do Sangwon’daki Geomeunmoru Mağarası; Chungbuk Cheongwon’daki Durubong Mağarası bulunmaktadır. Bu mağaralar, gruplar halinde avcılık yapıp yiyeceklerini muhafaza ettikleri yerler olarak kullanılmaktaydı. 




Kore'de, Cilalı Taş Devri MÖ 8.000 yılında başlamıştır. Tarımcılıkla beraber, başta darı olmak üzere küçük tahıllar yetiştirilmeye başlanmış ve yavaş yavaş yerleşik hayata geçilerek klanlar oluşturulmaya başlanmıştır. Bu dönemdeki insanlar taşları bileyerek çeşitli cilalı taşlar üretmiş ve kullanmışlardır. Cilalı Taş Devri’nin temsili kalıntısı Bitsalmunui çanağı (tarak desenli çanak)dır. Bu çanak, Kore Yarımadası bölgesi’nde bulunmuştur ve Seul’deki Amsadong Prehistorik Evler, Pyeongyang’daki Namgyeong ve Gimhae’deki Sugari temsili tarihi yerlerdir.



handaxe_500.jpg

El Baltası Gyeonggi-do, Yeoncheon-gun, Jeongok-ri’de bulunan Yontma Taş Devri’ne ait çok işlevli alet



 Kore Yarımadasında MÖ 10.yüzyılda ve Mançurya bölgesinde MÖ 15.yüzyılda Tunç Çağı başlamıştır. Tunç Çağı kalıntıları Çin’in Liaoning ile Jilin eyaletlerine ve Kore Yarımadası bölgesine eşit bir şekilde dağılmıştır. Tunç kültürünün gelişmesiyle beraber klan liderlerinin yönettiği bir topluma dönüşülmüştür. Güçlü klan liderleri etraftaki çeşitli klanları birleştirmiş ve ülke adı altında gelişme dönemine girilmiştir. 



İlk ülke olan Gojoseon’un kurulmasında merkezi bir role sahip olan klanlar, tanrıya inanan klanlar ve ayıya tapan klanlardı. İki farklı klan birleşerek Dangun Wanggeom'u baş rahipleri ve siyasi liderleri olarak seçmiştir. Gojoseon, Çin’in bazı bölgeleri ve Taedong Nehrini merkez alarak bağımsız bir kültür ortaya çıkarmıştır ve MÖ 3.yüzyılda Kral Bu, Kral Jun gibi güçlü krallar tahta geçmiştir. Kralın altında üst sınıftakiler ve amiraller vb. gibi yöneticilerden oluşan bir yönetim sistemi bulunmaktaydı. 


MÖ 3. yüzyılın sonlarına doğru Çin’de, Qin Hanedanlığı Han Hanedanlığının yerini alınca ayaklanma çıkmıştır. Bu dönemde sosyal bir hareketlilik dönemi yaşanmış ve insanlar Gojoseon’a göç etmiştir. Bu göçmenlerin lideri Wilman, MÖ 194 yılında tahta geçmiş ve Gojoseon genişlemiştir.  Bu süre zarfında Demir Çağı’na geçilerek tarım ve çeşitli el aletleri geliştirmiş ve askeri güç de arttırılmıştır. Ayrıca Çin’le yakın olan coğrafi avantajlardan yararlanan Kore Yarımadası, Çin ile ticaret yaparak kazanç sağlamıştır. 


Bu ilişkiler, Gojoseon ile Han Hanedanlığının arasında çatışmalarına neden olmuş ve Han Hanedanlığı büyük ölçekli deniz güçleriyle Gojoseon’u işgal etmiştir. Savaşın başlarında Gojoseon direnerek büyük bir galibiyet kazanmıştır fakat 1 yıl sonunda savaş bitmiş, başkent Wanggeomseong düşman güçlerinin eline geçmiş ve MÖ 108 yılında ise  Gojoseon yıkılmıştır.



tabledolman_700.jpg

Ganghwa, Bugeunri'deki Masa Şeklindeki Dolmenler


dolmanpark_700.jpg

Jeollanam-do'daki Suncheon’da bulunan Dolmen Parkı




Dolmen


Mısır Piramitleri, Çin Seddi, İngiltere’deki Stonehenge anıtı gibi eski çağ kalıntıları genellikle Dünyanın Yedi Harikası olarak adlandırılmaktadır. Bunların arasına dahil olmayan fakat dünya harikalarından birisi olarak sayılabilecek bir kalıntı olan dolmen Kore Yarımadasında bulunmaktadır. Dünyanın yedi harikası arasına girememesinin nedeni üç şekilde anlatılabilir. 



Birincisi, dünyadaki toplam dolmenlerin neredeyse yarısına denk gelen 36 bin’den fazla dolmenin Kore Yarımadasında bulunma nedenini kimse bilmemektedir. 


İkincisi, Kore’nin dolmenlerinde insan kemikleri, taş aletler, yeşim taşı ve bronz aletleri gibi çeşitli kalıntılar bulunmuştur fakat kalıntı bulunamayan dolmen sayısı da fazladır. Dolmenlerin ne zaman, kim tarafından,  neden yapıldığı ve yapan kişilerin ne çeşit bir hayat yaşadığı bilinmemektedir.


Üçüncüsü, bu kadar büyük taşları nereden nasıl getirdikleri, dolmenlerin yapıldığı zamandaki tekniklerin ne olduğu çözülememiştir. Kore dolmenleri dağıldıkları alanlara göre ayrılmakta, Han Nehrinin kuzey bölgesindekilere kuzey tip dolmen ve güney tarafındakilere güney tip dolmen denilmekteydi. Ancak, kuzey tarafta güney tipi dolmenler ve güney tarafta kuzey tipi dolmenlerin keşfedilmesiyle günümüzde bunlar masa tipi dolmenler (kuzey tipi) ve go masası dolmenleri (güney tipi) olarak adlandırılmaktadır. Bilim adamlarına göre iki şekil dışında farklı şekillere sahip olan dolmenler de bulunmaktadır.  


Dolmenler genelde lahit olarak kabul edilmekteydi  ancak kesin olarak böyle bir şey söylemek zordur. 12. yüzyılda büyük bir Goryeo bilim adamı olan Yi Gyu-bo, dolmenlerle ilgilenmiş ve kendi kitabında aşağıdaki bilgileri bırakmıştır. "İnsanlar, dolmenlerin azizler tarafından eski zamanlarda konulduğunu söylemektedir.  Aslında, bu harika bir tekniktir.” 


20. yüzyılın başlarında Amerikan misyoneri Horace Grant Underwood, dolmenlerin lahitlerle bir ilgisi olmadığını ve toprak tanrılarına sunulan adak ritüelleri için yapıldıklarını iddia etmiş, Koreli halkbilimci So Jin-tae de Kore’nin efsanelerinde adı geçen dev nine Mago’nun yaşadığı evin dolmen olduğu halk masalını açıklayıp dolmenlerin cadıların evleri olduğuna inanılan bir halk hikayesini açıklamıştır. 


Dolmenler, Mançurya bölgesi dışında Çin'de veya Japonya'da nadiren bulunur ancak Kore Yarımadasının her köşesine yayılmışlardır. Binlerce yıl boyunca sert yağmur rüzgârlarında bile  dayanarak Korelilerle beraber yaşayagelmişlerdir.


Üstelik Kore Yarımadasında dolmenlerin yoğun olmalarının nedeni ve Kore dolmenlerinin Avrupa ülkelerindeki ve Hindistan’daki dolmenlerle ne tür bir ilişkisi olduğu çözülmesi gereken sorulardandır. UNESCO’nun 2000 yılında Ganghwa, Hwasun ve Gochang bölgelerindeki dolmenleri Dünya Kültürel Mirasları’na eklemesi gerçeği, Güney Kore dolmenlerinin insanlığın kültür tarihinin önemiyle ilgili dünya ilgisinin arttığını göstermektedir.